Erken Boşalma

ERKEN BOŞALMA

Erken boşalma, erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluklarından biridir. Günümüzde her on erkeğin yedi ya da sekizinde erken boşalma olduğu bilinmektedir. Erken boşalma, erkeğin cinsel yaşamından aldığı zevki sınırladığı ve engellediği için, kendisinin cinsel yaşamını olumsuz etkilediği gibi, partneri de orgazm olup cinsel doyuma ulaşmadan boşaldığı için, eş ya da partner memnuniyetsizliğine de sebep olur.  Erken boşalan erkek, partneri henüz boşalmadan ve doyuma ulaşmamışken, kendisi de istemediği halde boşalmasını kontrol edemeyerek, istemediği bir anda boşalmasıdır.

Erkek boşalma zamanını kontrol edemediği için performansından memnun değildir ve partneri de doyuma ulaşamadığı için tatmin olamaz. Bazen cinsel isteği zirvede olan kadınlar da erkekte kaygı yarattığı için erken boşalmaya  sebep olabilir. Bazen yeni partnerle yaşanan heyecan çok yüksek olduğunda da oluşan cinsel gerilim erken boşalmaya sebep olabilir ve bu durum normal kabul edilebilir.

Bazı evliliklerde, kadın ve erkeğin doyumcul cinselliğin nasıl olması gerektiği konusunda bilgi ve eğitim yetersizlikleri olması ve bir şekilde karşılıklı uyum sağlamaları nedeniyle, erkek erken boşalsa da, bunun erken boşalma olduğunu düşünmeyebilir ya da bu durum kadını ya da erkeği rahatsız etmeyebilir. Fiziksel ve ruhsal olarak rahatsız olsalar da bunun nedeninin doyumcul ve rahatlatıcı bir şekilde yaşayamadıkları cinsellik olduğunu düşünmeyebilirler. Ancak zamanla sıkıntılarla beraber, bilgi ve deneyimler arttıkça, beklentiler de artar ve daha farklı nasıl olabilir düşüncesi başlar. İlişkinin bu nedenle tehdit altında olduğunu düşünen ya da daha kaliteli bir cinsel yaşam arzusunda olan çiftler, bu aşamada bir cinsel sağlık danışmanına başvurma ihtiyacını hissederler.

Erken boşalma bazı literatürlerde 1-3 dakika, bazılarında ise 7 dakika altındaki cinsel ilişki sürelerini tarif etmektedir. Ancak seksin tarifine baktığımızda, bu sürelerin de yeterli olmadığı, kadının orgazm olması ile beraber, erkeğin boşalma kontrolünü kendisinin istediği zamana kadar uzatabilme yetkinliğinin olması gerektiği dikkat çekmektedir. Yani uzun süreli seks yapmak isteyen çiftlerde, 2 ya da 7 dakikanın da, erkeği ve kadını tatmin etmeyeceği kesindir. Bu nedenle, orgazm olmak isteyen ve bunu gerçekleştirme kapasitesi olan bir kadının orgazma (doyuma) ulaşamadığı her boşalmanın ERKEN BOŞALMA olduğu gibi, seksi uzatmak isteyip de uzatamadan boşalan erkeğin olduğu cinsellikte de ERKEN BOŞALMA sorunu vardır.

Cinsel Sağlık Enstitüsü (CİSED) seks yapmayı; (Seks yapmak; kendini ve ötekini bilerek, rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza ve hissetmeye odaklanarak, herhangi bir performans hedefi koymadan, kimseyi tatmin etme zorlantısı olmadan, zamandan koparak, yavaş, ritmik ve uyumlu bir şekilde salınarak, haz alıp, haz verebilme, ruhu ve bedeni bir armağan gibi paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalıp, orgazm olabilme bilim ve sanatıdır…”) şeklinde tanımlamaktadır.

Bu tanımdan da yola çıkarak, biz cinsel sağlık danışmanları ya da cinsel terapistler, her iki taraf için de doyumcul olabilen bir cinsellik için cinsel ilişkide öncelikle kadının boşalması ve doyuma ulaşmasının, erkeğe ilişkinin devamında hareket özgürlüğü vereceğini düşünmekteyiz. Erkeğin, boşalma öncesi yoğun zevk alma sürecini (bunun adı zirve anlamına gelen plato evresidir), kendisi ve eşi için doyumcul olabilecek kadar uzatabilmesi de, yine terapist tarafından anlatılacak ve öğretilecek olan, boşalma kontrolünün yeniden yapılanmasını sağlayacak yöntemlerle mümkün olacaktır. Penise sürekli ve direkt uyarı yapılması ve ilk kez birlikte olunan ya da çok seyrek görüşülen bir partnerle seks yaşandığında, erkeğin erken boşalması ya da ereksiyon kaybı yaşaması istisna olarak kabul edilebilir. Ancak düzenli ve aynı partnerle olan cinsel ilişkilerde boşalma kontrolünün sağlanabilmesi doyumcul cinsel ilişki için çok önemli ve gereklidir.

Erken boşalmanın bilinen bir ilacı yoktur. Erkekler, geciktirici prezervatif ya da üst üste uygulanan kalın prezervatifler ile, penis duyarlılığını azaltarak çözüm bulmaya çalışmaktadırlar. Hatta sosyal medyada hiç uygun olmayan (frenulum dolgu,  glans penisin duyarlılığının azaltılmasına yönelik invaziv işlemler v.b. gibi) uygun olmayan işlemler yapıldığını görmekteyiz. Hatta ilişki öncesi penis başına tuvalet kağıdı sardırıp üzerine şeffaf flaster yapıştırılmasını öneren birine bile rastladım. Şaşkınlığımın seviyesini düşünün siz artık. Erken boşalma sorunlarını çözme konusunda umutsuz olan bazı erkekler bu tür yöntemleri denemekte istekli olmaktadırlar. Lütfen literatürde kabul görmüş, eğitimlerde anlatılmış yöntemleri iyi bilen deneyimi olan bir uzmana danışmadan, bu tür yöntemlere rağbet etmeyiniz.  Penis duyarlılığını azaltmaya yönelik bu işlemler, erkeklerin seksten aldıkları zevki azaltıp, zamanla ereksiyon kaybı yaşamalarına bile sebep olabilir. Ayrıca kalıcı olup olmadıkları, penisin alacağı hasarın belli olmadığı bu yöntemlerin güvenilirliği de tartışılır.

Sonuç olarak, erken boşalmak her 10 erkeğin 7-8 inde görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Ancak kader değildir, derin bir psikolojik ya da fizyolojik bir sorun yoksa kolaylıkla çözülebilir.  Bu sorunu yaşayan ve çözmek isteyen erkeklerin yüzde doksanı birkaç seans terapi ile bu sorundan kurtulur ve beraberinde, güzel sevişme sanatı ile kadın-erkek ilişkisi konusunda bilgili ve donanımlı hale gelir. Erkekler öncelikle üroloji uzmanına muayene olduktan sonra, tıbbi bir sorun tespit edilmediğinde, bir cinsel sağlık danışmana başvurmaktan çekinmemelidir.

Her türlü destek ve yardım için bekliyoruz.

 

Aile, Evlilik ve Cinsel Sağlık Danışmanı

Uzm.Hemş. Özlem Oktay

 

Üroloji Uzmanı

Prof.Dr.Bülent Oktay