Konu başlığını oluşturan cümleyi duymayanınız yoktur diye düşünüyorum.

Halk arasında ve günlük sohbetlerde kulağımıza gelen ve hemen hemen her konuda geçerliğini koruyan bu deyim, bakış açımız doğrultusunda, hem kendimiz hem de yakınımızdaki ve çevremizdeki her kişi ve konu için anlam ifade edebilir.

Bir düşünün! Yaşamınızdaki konu her ne olursa olsun, dikkat, istek, sabır ve samimiyet ile emek verdiğinizde, memnun olmayacağınız bir sonuç alma olasılığınız çok düşük olacaktır. Kalbinizi ve ilginizi, tüm insancıl tavrınızla sunduğunuzda, her daim içten ve gülen gözlerle kabul görmeniz mümkündür.

Hayatın her insan için zor ve mücadele edilmesi gereken devasa bir sahne olduğunu düşünürsek, yetişkin bireyler olarak, bu sahnede bize teklif edilen her rolü kabul etmek zorunda olmadığımızı bilmeliyiz. Eğer kendi hayatımızın baş rol oyuncusuysak, olasılıklar  içinde, ruhumuza en uygun olanları kabul edip, seçtiklerimize de emek verebiliriz.

Hayat böyle değil midir? İnanç ve değerlerimiz konusunda ısrarcı olmak, bizi inanç ve değerlerinize yaklaştırır. Yıldızlara ulaşmayı hedeflersek,  ulaşamasak bile yaklaşırız. Ancak hedeflerimiz ve kendimize inancımız olursa, sadece söyleneni söylendiği kadar ve şekilde yapan figüranlar olmaktan kurtulabiliriz.

Bu nedenle, hayal kurun ve mucizelere inanın. Bu sizi saflaştırmaz. Bu sizin güzel günleri prova etmenizi sağlar. Sizi mutluluğunuza ve arzuladığınız hayata yaklaştırır. Kendinizi yaşama cömertçe ve samimiyetle sunarsanız, bir ayna gibi aynı görüntü ile size karşılık verir. Kendinizi sevin ve kendinize inanın.

Demek istediğim şu ki; inancınız ne olursa olsun, yolunuz insancıl olsun. Gerçeklerin farkında olarak polyanna rolünü  oynamayı seçebilirsiniz. Ancak algı, gözlem ve sentez gücünüzü yaşamınızı geliştirmek için, sizi arzu ettiğiniz yaşama kavuşturması için kullanmayı seçebilirsiniz.

Libido denen, yaşam enerji ve gücünüzü, çok yönlü kullanarak, hayatı hissederek, sahip olduklarınıza şükrederek, hedeflerinize azmederek, varlığınızın kıymetini bilerek, bakarak, severek ve de sevilmeyi hak ederek kullanabilirsiniz.

Sonuç olarak düşünürsek! ‘Bakarsan Bağ, Bakmazsan Dağ Olur’ denmesinin bir sebebi olmalı…

                                                                                 Özlem Oktay

                                                                        Aile ve Cinsel Sağlık Danışmanı