Sevmeden Sevişmek olur mu?
Cinsellik, ucu bucağı olmayan dipsiz bir kuyu gibi. Tarih boyunca bu konu üzerine binlerce hipotez, varsayım ve düşünceler üretildi. Ve gelecekte de üretilecek… Seks ya da cinsellik adına ne demek istiyorsanız, birçok farklı disiplin tarafından ele alınan karmaşık bir konu olmakla birlikte bu yazımızda işlerin biraz daha karmaşık olduğu bir konuyu irdeleyeceğiz… Bu konu için farklı farklı isimler söyleyebiliriz, sevmeden sevişilir mi, sevmeden sevişmek, aşksız seks, aşk olmadan sevişmek, tek gecelik ilişki gibi aynı durumu ifade edecek daha birçok kelime grubu bulabiliriz… Konu başlığımızı öğrendiğimize göre şimdi detaya inelim o halde…
Sinema dünyası adına renkli bir figür olan Woody Allen, “Aşksız seks boş bir deneyimdir. Ancak, tüm boş deneyimler arasından en iyilerinden biridir” sözünü söylemiştir. Bunun üzerinde düşünülebilir. Bu konuyu kimileri nörotransmitterler üzerinden, kimileri de içgüdüsel ve kültürel olarak ele alsa da söz konusu cinsellik olduğunda gezegendeki insan sayısı kadar cinsellikten zevk alma ve cinsellikten kaçınmanın farklı yolları bulunmaktadır. Fakat bu konu üzerinde herkesin birleştiği bir nokta vardır. Cinsellikteki huzursuzluğun en büyük kaynaklarından biri seks ve aşk arasındaki ilişkidir. İlişkisinde seks olmayan bir çift ne kadar aşık olabilir ya da partnerler arasında aşk olmayan bir cinsellik ne kadar var olabilir???
Şimdi biz konuyu ikiye ayıralım, ilk bölümde seks olmadan aşk ve ikinci bölümde ise aşksız seks…
Seks Olmadan Aşk Olur mu?
Aşk konusunda çeşitli tanımlamalar yapılabilir. Platonik aşk, gerçek aşk, yalancı aşk v.d. gibi. Konuyu uzatmadan direkt olarak soruyu soralım. Bir çift arasında cinsel bir yakınlaşma olmadan gerçekten aşk var olabilir mi?
Bu soruya yanıt verirken cinselliği sadece vajina ve penisin hareketsel özgürlüğünden ibaret sayarsak elbette ki varacağımız nokta sığ sular olacaktır. Durumu böyle algılıyorsanız da zaten bu konu size anlamsız gelecektir. Ancak cinsellik sadece cinsel organlarla sınırlı değildir. Cinsellik içerisinde çok sayıda farklı duyusal, tensel, işitsel deneyimler vardır. Bir öpücük ya da okşama bile cinselliğin ifadelerinden biri sayılabilir. Dokunma, ses, eller, okşamalar çiftler arasında cinsel yakınlık yaratmanın yollarındandır.
Sorumuza tekrar dönersek, seks olmadan aşk olabilir mi? Cevap veriyoruz, keslinlikle EVET. Yazımızın başında ifade ettiğimiz gibi cinsellik dipsiz bir kuyu ve ona asla sınır çizmemeliyiz. Bu konuda yapılmış bazı bilimsel çalışmalarda bazı çiftlerin birkaç yıl birlikte yaşadıktan sonrada aşık olmaya devam ettiklerini ancak seks yapmadıklarını ortaya çıkarmıştır. Bunun elbette çeşitli nedenleri olmalıdır. Her hangi bir cinsel çekim hissetmeyip birbirlerine iyi gelmeleri ve birlikte olmaktan hoşnutluk ve fayda görmeleri gibi çeşitli açıklamaları olabilir. Ancak insanoğlunun yaradılış ve varoluş gayelerine bakılacak olursa, optimal bir yaşam süren her insanın cinsellik ihtiyacı vardır. Temel yaşam gereksinimlerindendir. Ancak el ele tutuşmadan bile yıllarca birbirlerine delice aşık olan kişilerin varlığı da aşikardır. Hikayelere Leyla ve Mecnun gibi konu olmuştur. Kavuşamadıkları için tarihe geçen bir çok aşk vardır. Bunlar tamamen kişilerin hayallerindeki kusursuzluk imajı ile ilgilidir. Oysa kusursuz bir insan yoktur. Gerçek aşk, kusurlarıyla birlikte olduğu gibi sevebilen yani koşulsuz sevebilen için var olabilir. Dedik ya, bu konu üzerinde birçok kişi fikir beyan etmiştir. Bunlardan birisi de psikanalist Oscar Menassa’dır. Gerçekte aşk ve cinselliğin bir araya gelmesinin çok nadir olduğunu belirtmiştir. Eğer bu olursa da bunun kısa bir süre için olacağını ifade etmiştir. Bu konudaki son bir terimi de söylemeden geçmeyelim, kendisini aseksüel olarak tanımlayan kişilerin varlığı da bu konudaki sayısız farklı yol ve yorumlardan birisidir. Bu da cinsellikten kaçınma yollarındandır ve psikolojik bir zeminde var olmaktadır.
Aşk Olmadan Seks olur mu?
Günümüzün kaotik ve popüler iletişim ağından ilişkiler de nasibini almaktadır. Pek çok kişinin seks yapmak için aşka ihtiyaç olduğunu söylemesi kulağa romantik gelmektedir. Bu daha çok romantizm odaklı olduklarından dolayı kadınlar için önemlidir. Günümüzdeki ilişkilere baktığımızda ise anlam değişikliklerine uğradıklarını görebiliriz. Örneğin seksin hazza karşılık geldiği, aşkın ise bağlılığa ve dolayısıyla sorunlara karşılık geldiği fikirleri havada uçuşmaktadır.
Özellikle erkekler erotizm odaklı oldukları için bazen seksin duygusal düzeyde herhangi bir anlam ifade etmediğini dile getirebilirler. Bu nedenle sekse dayalı bir kadın-erkek ilişkisinde kadın ve erkeğin ilişkiye yüklediği anlamlar farklı olabilir. Tatmin edici bir cinsel deneyim ilişkilerin daha sürdürülebilir olmasına çok olumlu katkı sağlar. Ancak yine de ömürlük ilişkiler için tek başına yeterli değildir.
Sorumuza geri dönersek, aşk olmadan seks olabilir mi? Bu soruya cevabı iki şekilde vereceğiz, eğer cinselliğin tanımı açısından yaklaşırsak evet, seksi saf cinsek eylem kabul ediyorsak aşk olmadan seks olur. Fakat cinselliği birçok farklı duyunun birleşimi olarak algılarsak cevabımız koca bir hayır olacaktır.
Son olarak aşk konusuna da değinmek gerekirse, aşk birden fazla boyutu olan ve onu yaşayanların özelliklerine bağlı bir olgudur. Bazıları için aşk dondurucu bir suya dalışyapmak gibidir, bazıları için kızgın kumlarda yürümektir. Bütüncül olarak bakarsak aşkla seks birlikte olduğunda, yani aşkın seks yaşanabildiğinde, çok sağlıklı, keyifli, ödüllendirici ve hayatın armağanı gibi olacaktır. Diğer taraftan da aşksız seks karşılıklı rıza ve sağlıklı durumlar sağlanmışsa, her hangi bir istismar yoksa sizi dünyanın en kötü insanı yapmaz. Bazı zamanlar için hayatın zevklerinden tam olarak keyif almanın bir yolu da bu olabilmektedir.
Durum ne olursa olsun, her insan cinsellikten zevk almanın kendince yolunu bulmalıdır. Cinselliğimizi istatiksel bir çerçeveye oturtmak yerine bizi ve partnerimizi ne kadar memnun ettiğini düşünmeliyiz. Yaşanılan deneyim bizi kötü hissettiriyorsa o zaman durup düşünmek için vakit ayırmalı, bir yerde bir yanlışlık mı var diye düşünmeliyiz. Ve ihtiyaç duyuyorsak bir uzmandan danışmanlık almaktan geri durmamalıyız.
Eğer bu konuda yolunuzu kaybettiğinizi düşünüyorsanız bizler sizin için en yakınınızdayız. Her zaman bir çıkar yol vardır. Bir uzmana danışmaktan çekinmeyin, size her zaman yol göstermek için hazırız. Sevgiyle kalın…